30 Eylül, 2011

Bir yeni tavsiye

   Küçük Arı


Geçen yıldan beri bu kitabı okumak istiyodum. Sonunda bu fırsatı buldum ve az önce bitirdim kitabı. 
 Konusu hakkında çok bahsetmek isterdim fakat kitabın arkasında şöyle diyor: 
  Bu kitabı okuduğunuzda herkese anlatmak isteyeceksiniz. Bunu yaptığınızda,lütfen,neler olduğunu anlatmayın;çünkü bütün büyü,olayların akışında...
  KE-SİN-LİK-LE YA!


Ama şunu söyleyebilirim sanırım, çok olay olmamasına rağmen üslub ve kurgu o kadar iyi ki asla sıkmıyo.
Genelde okuduğum kitaplardan tarz olarak çok farklıydı ama gerçekten iyi kitaptı.


 Tavsiye ediyoruuumm,ettim gitti.


Dipnot:Bir de kitabın içinden bi söz benden size gelsin.
"Barış,insanların birbirlerine gerçek adlarını söyleyebildikleri bir zamandır."

25 Eylül, 2011

Mr. Popper's Penguins

 Gideniniz bileniniz var mıdır? Jim Carrey var, bol bol kahkaha atacağız diye gitmeyin gibi yorumlar okudum. Bir yorum da sizden alıyım. 






Film penguenler üzerine sanırım daha çok. Çok sevimli buluyorum zaten onları beğenceğime eminim bir de Jim Carrey olunca zaten.. Ama o yorumlardan sonra bi tereddüt ettim. Siz ne dersiniz?












Dipnot: Jim Carrey'yi fena halde özlemişim! Mimik kralı,idol.

24 Eylül, 2011

Tam 24 kere

    10 gündür falan tam 24 kere bişeyler yazmaya çalışmışım. Bazılarında yazı,başlık bile yok. Yeni kayıt demişim ve bakışmışım anlaşılan. O kadar boş yaşıyorum. Kayda değer hiç bişey olmamış. 
Hayatım çok boş gibi hissediyorum. Evrende bi nokta bile değiliz. Çok önemsiyoruz kendimizi. Ne yani bizim etrafımızda mı dönüyo dünya. Kesinlikle dönmüyo. 70 yıllık bi ömür. Evrenin sonsuzluğunda bi nokta bile değil ki bu. Çok fazla düşünüyoruz bu kadar kısa bi ömür için çok zaman kaybediyoruz. Anı yaşa o kadar doğru bi söz ki. Değersiz varlıklar olduğumuzun farkına varıp anı yaşamalıyız şu kısacık hayatta. İnsani hevesler,uğraşlar çok boş.
Görünüşümüze önem veriyoruz çok. Şu beden çok mu önemli gerçekten? Öldükten sonra ruhumuzla yaşayacağımız sonsuzluk yanında 70 yıllık bi ömürde bize bahşedilen bi beden sadece. O da emanet. Sonsuz olan ruh.. Ona biraz önem verebilsek keşke. Dini açıdan algılamayın,ölümden sonra "hayat"a inanmam dinimle alakalı olabilir sadece.




Dipnot: Felsefe dersi yaramadı bana. 

19 Eylül, 2011

Ilk izlenim önemlidir

    Biri okullara ilk izlenimlerin önemli olduğunu hiç söylemedi mii?! Allaam ne nalet gündü böyle! 


   5 metrekare bahçemizde törenle başladı herşey. Ne kadarr güzel bir başlangıç diiiymi diyymii! Benim 3. senem alışmış olmam lazım diiimi normal şartlarda. Çekilir dert değil anacım alışılmıyo. Ben rezil hissettim yahu 9lar eblek eblek bakarken. Şok oldu garibanlar,eski günlerimi gördüm onlarda. 


        Tabiii herşey daha yeni başlıyodu!!


    Okulun pansiyonu inşaat halinde. İskele falan var bahçede. Ne güzel görünüyodur diiiymi diiiymi?! Tamam onu bırakın okula giriyoruz şimdi. İlk bakışta herşey normal görünüyo. Derin bir ohh çekicekken kabus yeniden başlıyoooo!! Sınıfların 3 metrekare olduğu gerçeği daannn diye çarpıyor suratlarına yeni arkadaşlarımızın. Ama ben bile unutmuşum gerçekten bu kadar küçük olduklarını.. Onların vay halinee! Ne ümitlerle gelmişlerdi diiiymi diiiymi. 


      Tamam bi şekilde dar mar ders işlenir. Peki ya can boğazdan gelmez mi anacım? Ah o da düşünülmüştü tabiii. 2 metrekare bi alana yeni kantinimiz yerleşmişti. Bu bütün öğrencilere şok etkisi yarattı. Çünkü okulumuzda fiziki açıdan övündüğümüz tek bölge orasıydı. Ora da yapım aşamasında olmasın mı!! 
Kantin denen yere girdiğimde-geçen sene okuma odasıydı-sanki başka bi okulun kantinine girmişim de yadırgıyorum gibi hissettim.


       Okulumuzun nüfusu 280e yakın ve kantinimizde tamı tamınaaa.. sıkı durun.. 8 masa ya var ya yok!!


İlk izlenimler önemlidir MEB.

15 Eylül, 2011

Çok mutluyum bugünlerde

     Bi de çok yoğunum bugünlerde. Yoruluyorum ama mutluyum. Tatlı bi yorgunluk. Ser verip sır vermicem hiiiç heveslenmeyin.


  16:)

08 Eylül, 2011

Heyecanlanmak bana göre degil

        Ben böyle çabuk heyecanlanırım,büyük tepkiler veririm. Anlık yaşarım,anı yaşarım yani. Ben gerçekten heyecanlandığımda ise kötü, çok kötü şeyler olur.
    Açıklayacak olursak;
 Önce midemde kasılmalar başlar. Bu benim soğuk soğuk terlememe neden olur. Sonra tabi mide bulantısı.. O kadar iğrenç bişey ki.Heyecanlanmaktan nefffffffret ediyorum! Ya da psikolojik bilmiyorum kendim yapıyorum bunu. İnsan heyecanlanınca kusar mı ya? Ben kusuyorum! Of gerçekten çok dertliyim been o.0
  84 konserinde kustum,İstanbul'a giderken yolda kustum,Disko Kralı'nda kusmanın eşiğine geldim... Sınavlar, voleybol maçları! Hepsinle mide bulantısıyla savaşıyorum..
Durumum vahim.Bunu aşmam lazım. Saçma yani, psikolojik bişey olmalı.


PS: Ogün konserinde de kusmak istemiyorum:(
Gelecek için düşünürsek,ygs veya lys gününü mide bulantısıyla geçirmek istemiyorum -.-


Deli doktoru istiyorum. Ya da sinirlerimi aldırmak istiyorum. Heyecanlanmak istemiyorum ben. Adında meymenet yok ya. heyecan. git oooolum defol git! benden uzak allaa yakın ol taamma*.*

06 Eylül, 2011

Itirazım var beceriksizim ben -.-

     Yaa ben hep topuklu ayakkabı giymenin anne karnında falan kazanılan bi özellik olduğunu düşünürdüm. Ne biliyim nasıl öğrenilir ki bu şeey?! Çok saygı duyuyorum giyenlere gerçekten. Yani tapılası insanlar. Yüce varlıklar.
-Evet anlaşılcağı üzre giyemiyorum- 1 adım bile atamıyorum onlarla. Converselerimi çooook seviyorum çok!





Bunu giymek kocaman bir yürek ister bence! :| 










Bunlar ayrı bir alem! :| aslında daha basit olduklarını düşünürdüm,denedikten sonra acı gerçek dannn! diye çaptı yüzüme.






SIKI DURUN ASIL BOMBAYI ŞİMDİ PATLATIYORUM!













İnce ve yüksek topuk :| Bununla dans edenler var :|
İtirazım var beceriksizim ben:( Ölene kadar converse ve babetlerden başka dostum olmayacak:( Yalnız ölücem ben!


Ya üstelik bunlar ben soldaki 2 cm boyutunda topukluları bile giyemezken oluyo..








Düşündüm de sanırım bunları giyebilirimm!! Yoğun güvenlik önlemleri alınmış ayakkabıda. Ov yes korkarım ki tam bana göresin!


Sorunumu çözdüm kendim başıma "dağılın!"

Bıkkıntı geldi!!

    Ya ben bişeyleri çok istiyorum mesela. Sonra onu böyle milyon kişi istiyo. Sonra benim hevesim kaçıyo. Milyon örnek verebilirim ama en belirgin olanı İstanbul aşkı. Lan yeter herkes manyağı oldu! Baykuşlar. Lan yeter herkes manyağı olduu! Avenged sevenfold. Bütün karabük fanı oldu!!
     2 ay öncesine kadar bende çok istiyodum şu şeffaf camlı siyah çerçeveli gözlüklerden. Taa ki her 10 kişiden 9unda olana dek.
     Pinhani geliyo tüm facebook fanı oluyo. Cem Adrian geliyo aynısı. Ogün'e de yapılmaz ki be aabicim! Ve tabi eskiden beri dinlediğini kanıtlama çabaları.
      Hayko gelmesin istiyorum ya. Ben. Hayfanfani. Hayko fanı olup çıkar millet,bu sefer susup oturamam o yüzden ya! Kurban,Duman falan. Çıldırırım mazallah! Hayır canım tabi eskiden beri dinliyo olabilirsin ama neden tek konser söylentisi çıktığında paylaştığın şeylerde o kişileri görebiliyoruz?
      Başka bi bakış açısıyla değerlendirdiğimizdee.. hmm.. Normalde aklına bile gelmiyodur ama dinlemiştir 1-2 kere baktı konseri var kaçmaz hemen seviyim klibini paylaşıyım da geri kalmıyım. Çok mu fesatım?! Yarın bu yazımı okuyup saçmalamışım diye düşünebilirim. Çok gelgitliyim bu konuda. Şu an bu moddayım ama gördüğünüz üzere batıyolar.
       Ajdar gelsin heves edin sevin. Alın gidin nolur ıssız bi adaya gidin yanınıza birbirinizi alın.
       Bıktım isyeaanım var ulen!!!!
      Son olarak evet İncir Reçeli'yle de ilgili not düşmesem olmaz. TT olmadığı için çok şaşkınım!! 
      Burda beni sinir eden konu şu: Televizyonda o kadar film veriliyo, tek incir reçeli mi iyiydi? yoksa yorum yapabilmiş olmak için mi yapılıyo bunlar? trend filmler mi güzel sadece? neden tek onun hakkında yapıldı 21742384 tane yorum?! neden biliyo musunuz çünkü biz türk milleti olarak birbirimizle bu konuda bile rekabet ediyoruz:)

05 Eylül, 2011

Hasta ettin sen beni hasta!

     Bugün her finale giden 11. sınıf öğrencileri gibi benim de sınavım var idi. Sabahın köründe nasılll ama nasılll test çözesim vardı anlatamamm.. Ya aslında yaz boyu çalışsaydım yapardım ama.. Ama yapmadım,çalışmadım,mutluyum! Yine olsa yine yaparım,pişman değilim tatil olum bu!
   
     Ya aslında sınavda yapamamamın bir nedeni de konsantre olamamam. Daha yazdan yeni çıktık ya. Hasta olmuş anında biri. Ve ben o kadar şanslıyımdır ki hemmen yanımda oturuyordu bu kurban. BÜTÜN SINAV BOYUNCA BURNUNU ÇEKTİ>.<  Her burnunu çekişinde ben irkildim. Sorularla falan alakam kalmadı zaten dakikada kaç kere burnunu çekti falan onları düşünüyorum ben. O kadar sinir oldum ki. Hani saatin tiktakları duyulmaz ama dikkat ettiğinde sürekli öter ya. Öyle bişey oldu benimki kulağımı ona verdim,odaklandım! Artık dayanılmaz bi hale gelmişti her burnunu çekişinde yüzüne baktım. Ama o gayet rahat çözüyodu sorularını. Oh ne ala memleket!


      Çok sövdüm ama içten içe. Sonra benim başıma gelmez mi aynısı?! Ölüm sessizliğine bürünmüş bir sınıf ve benim-kahvaltı yapmama rağmen-guruldayan karnım. Kesinlikle ona tepki göstermek için yaptı ama ben diğerleri kadar düşüncesiz değilim malesef. Kıvrandım sınav boyunca ses çıkartmasın diye.
E şimdi nasıl iyi geçsin benim sınavım nasıl!! Mağdurum da mağdurum.

02 Eylül, 2011

Eylül gibisi var mı?

Ben böyle isimlere göre ay falan da seviyorum işte. Eylül de halay başıdır. Çok severiz birbirimizi.


     Bi kere eylül babamın doğum gününü barındırır içinde:) canım kuzenimin doğum gününü de:)
     Bi de uğurlu sayım 6 ile de çok yakışır. 6 eylül.. 17 eylül, 18 eylül eheheh:B Manyaklığım tuttu gibi gelebilir size ama cidden sempati duyuyorum yalanım yok. Hem yalan borcum mu var?!
     Bi de mesela akşamları soğuktur artık. Kendine getirir insanı. Anlarsın yazın bittiğini. İyidir iyi:)
     Bi de görüntü güzelliğinin de etkisi yadsınamaz tabi.






Bu halini de seviyorum tabi ağaçların ama..
  Bu halini tercih ederim her türlüü..










Sonbahar çoğu insana hüzünlü falan geliyo. Ama ben yaza doymuş oluyorum her eylül geldiğinde. Artık serinlemek,şu güzelliğe doymak istiyorum.
Yani anlayacağınız gibi bir an önce yapraklar sararsın solsun istiyorumm!

01 Eylül, 2011

Okan ben bi'sey buldum!


LUXUS Oriental Blues 


Alper Bakıner: Solo Vokal, Keman 
KamucanYalçın: Klarnet, Vokal 
Ozan Akgöz: Akordiyon ,Trompet 
İsmet Kızıl: Perküsyon 
Gökhan Barış Bölükbaşı: Gitar 
Ömer Erciyes: Bas Gitar 
Burak Beyrek: Davul
    
     Ya dün tesadüfen bi gruba aşık oldum. Şu enstrüman bolluğuna bakın!  Alper Bakıner sayesinde grup o kadar farklı bi yerde ki bence. Ses tonu ve söyleyiş tarzı mükemmel ötesi ya.. Ya da benim tarzım böyle, size kötü gelebilir ama bi dinleyin! 
       Yaptıkları işler o kadar eğlenceli ki; klipler, şarkı sözleri.. Tabi bunları eğlenceli hale getiren Alper bence.
        Zamanında bi kere Makine'ye bi kere de Disko Kralına katılmışlar. İtiraf etmeliyim ki hiç dikkatimi çekmemişlerdi. Bayadır da varlar yani evet ben yeni keşfettim gibi bi'şey. 






 Dedim ayağım kaydı
 Dedi ki hayatın kaydı

Çok eğlenceli bütün şarkıları! Acayip Şeyler albümünü öneriyorum.

Heeev yu met Ted?

     How i met your mother! How i met your mother! How i met your mother!
         -Favori dizim olur da kendileri!-
*Gerçekten çokkk özledim artık!! Barney'nin legendary'sini,awesome'ını.. Marshall&Lily ikilisiniiii.. Robin'in mallıklarınııı.. Ted'in bitmek bilmeyen hayallerini..
*Özlem sona eriyor neyse ki!! Yani en azından geri geleceği tarihi biliyoruz artık. Ve ve ve hiç bi' yerde bulamayacağınız(!) fragramanı paylaşıyorumm!
19 Eylül
   
        İzlemiyorsanız "dizi izliyorum" falan demeyin hiç bi' yerde rezillik.

Pretty Little(!) Liars

        Kitaplarının da mevcut olduğu bu dizinin sıkı bir takipçisiyim. İzleyenler bilir sevimli küçük yalancılarımızın başına gelmeyen kalmadı ve sezon finali yapıldı. Çoohüzülüyorum bu çocuklara.


Spencer,Aria,Emily,Hanna 
    Bu kızlarımız liseye gitmekteler. Sanırım 16 yaşındalardı. Bakınız bende 16 yaşındayım. Bunlar bariz 20 yaşındalar!! Bu dizinin başlı başına bi ironisi. 
Alison
       Alison arkadaşımız s.k.y'ın korkulu rüyası. Bu 18 falan gösteriyo ancak kabul.
  
    Şimdi bu 5i çok iyi arkadaşlar ve bunu sağlayan onları bir arada tutan kişi de Alison. Amma bir gün Alison kayıplara karışıyo, grup dağılıyo. 1 yıl sonra cesedi bulunuyo Alison'ın. Bu olay eski dostların bir araya gelmesini sağlıyo. Ama zamanında bir çok sırrı paylaşmış bu arkadaşlar. Ve bunları onlardan başka bilen 1 kişi daha var. "-A" Cenaze töreninden sonra hepsine aynı anda mesaj geliyor. A'den. 2 sezonda da A ne isterse yapmak zorunda kalır hale geliyolar. 

       Her bölümünde heyecan dorukta,gün geçtikçe yeni sırlar açığa çıkıyo. Sezon finali bölümünde de öyle bir tuzağa düşürüldüler ki A tarafından.. Allah kolaylık versin diyorum. 

       PS: Diziyi öneriyorum! Ocak ayında yeni bölümler gelmeye başlayacak, o zamana kadar diziporttan yayınlanan bölümleri izleyebilirsiniz.